26 Mayıs 2016 Perşembe

Giriş

Giriş

Pasif kelimesinin sözlük anlamı, "bir şeye karşı tepki göstermeyen, etkinliği olmayan, durgun, çekingen"dir. "Pasif bir insan" dediğimizde yapı olarak şevksiz, çevresindeki olaylarla ilgisiz, insanların sıkıntıları ve sorunları ile ilgilenmeyen, etrafındaki aksaklıklara çözüm arayışı içinde olmayan, kendi içine kapalı, kendi küçük dünyasında yaşayan bir insan modeli akla gelmektedir. Bu kitapta, söz konusu durağan yapıyı kasten sergileyerek bu çirkin modeli sinsice Müslümanlar arasında yaşatmaya çalışan insan karakterini anlatacağız. Bu insan modelini "pasifist" yani "pasifizmi savunan" olarak ele alacağız.
Müslümanlar arasında bulunan bazı insanlar iman edenlerin imani şevk ve heyecanlarına uymayan bir hal içinde olabilirler. Bu kişiler Müslümanların yaşadığı yüksek iman heyecanını içlerinde yaşamaz, onların mutluluk ve huzurundan uzak, soğuk ve donuk bir hayat sürerler. Bu kişiler, Allah'ın büyüklüğünü kavrama, Kuran ahlakını benimseme isteğinde olmadıklarından, din ahlakının yaşanması ve anlatılması amacıyla yapılan her türlü girişimde hep geride kalan, olanları uzaktan izlemekle yetinen bir görüntü sergilerler. Ne yaşantılarında ne de iman anlayışlarında canlı, akılcı ve sağlıklı bir yaklaşımları yoktur. 
Sevgi, yakınlık, samimiyet, dostluk, kardeşlik, sadakat, vefa, bağlılık gibi Allah'ın razı olacağını bildirdiği Müslümanların üstün ahlak özelliklerinden yoksundurlar. Bu kişiler kasten uyguladıkları pasiflikleri, cansız, şevksiz ve donuk kişilikleriyle etraflarındaki insanlara negatif elektrik yayan, soğuk, duyarsız, son derece resmi ve yakınlık kurulması imkansız; hepsinden önemlisi de Allah korkuları olmayan, hain karakterli insanlardır. Allah Kuran'da,"Şüphesiz içinizden ağır davrananlar vardır. Şayet, size bir musibet isabet edecek olsa: "Doğrusu Allah, bana nimet verdi, çünkü onlarla birlikte olmadım" der." (Nisa Suresi, 72) ayetiyle Müslümanlara bu karakterdeki insanların kişiliklerini haber verir.
Allah Kuran'da yer alan daha birçok ayetle, Müslümanların Kuran ahlakını tebliğ etmedeki şevklerini ve hızlarını, ağır davranarak kırmaya çalışan bu yapıdaki insanları bizlere tanıtır. Onların bu sinsi sakinliklerinin ve ağırlıklarının altında yatan gerçek niyetlerini, gizli planlarını anlamamızı sağlayan son derece önemli bilgiler verir.
Müslümanları pasifize etmeyi amaçlayan bu insanlar, müminlerle birlikte yaşayan, iman ettiğini söyleyen ancak münafıkane tavırlar gösteren veya kalplerinde hastalık olan insanlar olabilir. Veya henüz imanı tam olarak kavrayamamış, Allah'ı gereği gibi takdir edemeyen zayıf imanlı kimseler olabilir. Bu insanlar, müminlerin arasında olmalarına rağmen din ahlakını anlamakta ve yaşamakta çekimser, gevşek davranır, diğer müminlerin de kendileri gibi olmalarını isterler. Bunların yanı sıra, cahiliye ahlakını yaşayan veya inkar edenler arasında da Müslümanların güçlerini zayıflatmak, şevklerini ve heyecanlarını kırmak isteyen kimseler olabilir ve bu insanlar da müminleri engelleyebilmek için vargüçleriyle çalışırlar. Tüm bu kişiler, müminleri pasifize etmek için açıkça faaliyette bulunabilecekleri gibi, sinsi ve gizli yöntemler de kullanabilirler. Örneğin, münafıklar ve kalplerinde hastalık olan kimseler, inkar edenlerle işbirliği yaparak kendilerince müminlerin aleyhlerine açıkça tuzaklar kurabilirler. Böylece, iman edenlerin zarara uğramasını hedeflerler. Bununla birlikte, verdikleri sinsi telkinler, olumsuz konuşmalar ve davranışlarıyla da iman edenleri pasifize etmeye çalışabilirler.
Öte yandan bu insanların hemen hepsinin ortak olan bazı yönleri vardır. Bu alametlerin, iman edenlerin arasında bulunsalar da onlardan uzakta olsalar da söz konusu insanların üzerinde oluşması kaçınılmazdır. Akıl zayıflığı, ferasetsizlik, tembellik, korkaklık, hainlik, sinsilik, mal hırsı, olumsuzluk, sevgisizlik, kibir, kıskançlık gibi -samimi müminlerde Allah'ın izni ile asla rastlanmayan- bazı temel özellikler, bu kimseler üzerinde yoğun olarak görülür. Bu ortak özellikler, farklı çevreler içinde veya aynı ortamlarda dahi olsalar bu kişilerin, gerektiğinde müminler aleyhinde ittifak edebilmelerine neden olur.
Bu nedenle kitap boyunca, ağırlıklı olarak Müslümanların arasında yaşayan ve onları pasifliğe sürüklemeye çalışan kişilerin kullandıkları gizli ve açık yöntemler incelenirken, bir yandan da bu kimselerle ittifak etme potansiyeline sahip inkarcıların özellikleri ele alınacaktır. Böylece iman edenleri pasifize etmek gayreti içinde olan tüm karakter tipleri deşifre edilecektir. Müslümanlara düşen görevin, din içinde pasif ve şevksiz bir Müslüman modeli oluşturmak isteyen bu kötü niyetli insanlara karşı,  Kuran ayetlerinde belirtilen fikri mücadeleyi yürütmek ve onların diğer insanları da pasifliğe yöneltmelerine engel olmak olduğu açıklanacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder